Wuhan Koronavirüsü: Bildiklerimiz

Çin’de yaşadığım için son haftada arkadaşlarımın çoğundan “iyi misin” şeklinde mesajlar alıyorum. Türkiye’deki haberleri de takip ettikçe farkettim ki, haberler konuyu tam olarak açıklamıyor, Twitter’da da inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Buradan da söyleyeyim, ben gayet iyiyim, keyfim de tıkırında. Bütün bu yazacaklarım uzman görüşü değil, daha ziyade salgın paniği içerisinde yaptığım araştırmalardan edindiğim bilgiler. Salgın durumlarında ortada gezinen dezenformasyondan olabildiğince kaçınmaya çalıştım, kaynaklarımı da çoğunlukla bilimsel makalelere, ya da saygın medya kuruluşlarına sınırladım. (New York Times, Bloomberg, Nature, Caixin 财新,Xinhua 新华 vs.)

Wuhan Koronavirüsü nedir?

İsimden başlayacak olursak, Wuhan 武汉 Çin’in merkezinde 11 milyon nüfuslu bir şehir. Çin’in meşhur hızlı tren sistemi için oldukça önemli bir nokta, zira Çin’in dört bir yanına giden trenler Wuhan’dan geçiyor. Koronavirüs ise, genellikle hayvanlarda görülen bir virüs türü. Virüsün mikroskopik görüntüsü kraliyet taçlarını andırdığı için Latince “taç” anlamına gelen Corona olarak isimlendiriliyor.

Ne zaman başladı?

Wuhan’daki virüs vakası aslında Aralık ayında görülmeye başlandı. Ancak yerel hükümetin yeterli ehemmiyeti vermemesi üzerine hem uluslararası medya, hem de Çin medyası bu virüsten bu hafta haberdar oldu. Çin merkezi hükümeti olayı açıklamasının ertesinde hızla harekete geçti. Virüsün yayılmaması için 10 şehrin karantinaya alınmasıyla devam ediyor. Bu şehirlerin toplam nüfusu 33 milyon.

Nasıl bir hastalık? 

Wuhan virüsü, hatırlayanlar için SARS ya de MERS’e benziyor. Üst solunum yollarını etkileyen hastalık, zatürre gibi bir tepkiye sebep olup, ölüme yol açabiliyor. Bu yazının yazıldığı gün (25 Ocak Cumartesi) itibariyle 41 ölüm vakası var, bunların 95%’inden fazlası 50 yaşın üstünde, ve daha önceden diyabet ya da akciğer yetmezliği gibi sorunları olan kişiler. Aynı zamanda ölüm vakalarının büyük çoğunluğu Wuhan’ın da içinde bulunduğu Hubei 湖北 (Hubey diye okunur) eyaletinden. İnsandan insana solunum yoluyla geçtiği kanıtlanan hastalık sebebiyle Wuhan ve çevresindeki on şehir karantinaya alındı, bu şehirlere giriş ve çıkış yasaklandı. Aynı zamanda Wuhan şehrinde saat beşten sonra sokağa çıkma yasağı olduğu belirtiliyor.

Nereden çıktı?

Virüsün ilk yayıldığı noktanın Wuhan’daki bir canlı hayvan pazarı olduğu tahmin ediliyor. Bu pazarlar merkezi hükümetçe yasaklanmıştı, ancak hala Çin çevresinde görmek mümkün. Bu pazarlarda etler açıkta satılıyor, aynı zamanda canlı hayvan ve hatta vahşi hayvan satın almak mümkün. Wuhan’daki bu markette kirpi, yılan, salamander, kurbağa, yarasa, koala gibi hayvanların satıldığı haberlere yansıdı. Eğer Çin’de bir canlı hayvan pazarına gittiyseniz herhangi bir virüsün burada nasıl kolay yayılabileceğini tahmin edebilirsiniz. Görmek isteyenler için ayrı bir linkte bu pazarlardan resimler var, yalnız dikkat edin, içinizi kaldırabilir. (LİNK) Bu durum Çin devletinin canlı hayvan pazarlarına daha ciddi müdahale etmesine sebep olacaktır, zira SARS virüsü de Çin’in güneyindeki bir canlı hayvan pazarından çıkmıştı.

Ülke çapında paniğin sebepleri

Wuhan virüsü Çin’de haberlere çıktığından beri ülkede bir panik havası esiyor. Marketlerde, eczanelerde ve online alışveriş sitelerinde koruyucu maskeler tükendi, ve hatta karaborsa satışları başladı. Bu paniğin en büyük sebebi Çin’in 2002-3’te yaşadığı SARS salgını. 2002’de bu salgın Çin’in güneyinde başladığında Çin devleti bunu devlet sırrı olarak saklamış, ve kimseye bilgi vermemişti. Bu durum, Çinli vatandaşların gerekli önlemleri almamasına, ve hastalığın daha da yayılmasına sebep olmuştu. Hatta, SARS hastalığı ilk kez Çin dışında doğrulanmıştı. Yani, hastalığın asıl zararı verdiği Çin’de hastalığın varlığı açıklanmamışken, Hong Kong, Kanada gibi yerlerde ölüm vakaları yaşanmaya başlamıştı. Çin hükümetinin bu hareketi şimdiki salgın durumunda da vatandaşlarının devletin verdiği istatistiklere güven duymamasına sebep oluyor. Çin’in WhatsApp’ı ve Facebook’u konumunda olan WeChat’te her gün ölüm vakalarının gerçekte çok daha yüksek olduğuna dair mesajlar ve gönderiler görüyoruz. Bu durum haliyle ülke çapında bir paniğe sebep oluyor. 

Ben de kendi çapımda bir veri topladım. Her gün evden okula bisikletle gidiyorum. 15 dakikalık yolda canım sıkılıyor genelde. Bu hastalık münasebetiyle yolda gördüğüm maskeli insanları saymaya başladım. Gittiğim yol aynı yol, ve genelde kalabalık bir cadde. Genelde de öğle saatlerinde geçiyorum, 11.00-13.00 arası. Henüz elimde üç günlük veri olsa da paylaşayım. Buradan Çin içinde insanların tedbirini/paniğini görebilirsiniz. Tabii ki bu sayılar için metodolojik sorunlar da var. Mesela şu an Çin Yeni Yılı olduğu için şehir biraz boş. Aynı zamanda, sağlığı ile ilgili en hassas kişilerin çok dışarıya çıkmadığını varsayabiliriz.

24 Ocak Cuma25 Ocak Cumartesi26 Ocak Pazar
Maskeli407060
Maskesiz591618
Maskeli Oranı%44%81%77

Ancak Wuhan virüsü salgınında Çin devletinin çabaları uluslararası kurum ve medya tarafından takdirle karşılanmakta. Hala resmi istatistikler konusunda şüpheci yaklaşan bazı kurumlar olsa da, genel olarak tedbirlerin yerinde olduğu ifade ediliyor. 

Çin salgını durdurmak için neler yapıyor?

Az evvel de söylediğimiz gibi, totalde on şehir şu anda karantina altında. Bu şehirlerin toplam nüfusu 33 milyonu aşıyor, ve şu anda bu şehirlere tren, otobüs, uçak ulaşımı kısıtlanmış durumda. Uzmanlar arasında karantina kararını övenler ve yerenler mevcut. Bazılarına göre karantina ulaşımı kısıtladığı için virüsün Çin’in farklı köşelerine yayılması engellenecek. Ama diğerleri bu durumun paniğe yol açacağına, insanların hastaneler ve sağlık personeline güvensizlik duyacağına, ve Wuhan içerisinde daha çok insanın hasta olmasına sebep olacağına dikkat çekiyorlar. Açıkçası iki yaklaşım da haklı. Ama böylesi kriz durumlarında herhangi bir karar kararsızlıktan daha yararlı olabilir. SARS krizinde de devletin karar almadaki yavaşlığı eleştirilmişti. 

Bunlara ek olarak, Wuhan içerisindeki ulaşım da tamamen yasaklandı. 230 civarında metro istasyonu kapatıldı, otobüsler işlemiyor, ve taksi çağırma uygulamaları Wuhan’daki aktivitelerini süresiz olarak durdurdu. Hükümet insanlara evde kalmalarını tavsiye ediyor, ve toplu alanlarda maskesiz gezmek yasadışı. Böyle bir karantina altında yaşamak nasıl diye merak ediyorsanız, Wuhan’da İngilizce öğretmenliği yapan bir Türk’ün röportajını izleyebilirsiniz. Wuhan’da bunları yaşayan herkese kolaylıklar dileyelim buradan da.

Felaketi katlayacak unsur, Çin Yeni Yılı

Çin Yeni Yılı, Çinliler için en önemli bayram. Dünya üzerinde her yıl gerçekleşen en büyük insan göçü olarak adlandırılıyor. Çin’de iç göç çok yaygın. Taşrada yaşayan çoğu kişi büyük şehirlerde çalışmaya gidiyor, ve genellikle ailelerini bir yıl boyunca göremiyorlar. Çin gibi büyük ailelere önem veren ülkeler için oldukça ciddi bir travma bu. Çin hükümetinin herkese her yerde oturma izni vermemesi de işleri daha da zorlaştırıyor, nitekim eğer bir şehirde oturma izniniz yoksa, oradaki sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorsunuz, çocuklarınızı okula kaydettiremiyorsunuz. Bu yüzden çoğu taşra ailesi çocuklarını memleketlerinde dedeleri ve ninelerine bırakıp yüzlerce kilometre öteye çalışmaya gidiyor. Bu insanlar için ailelerini görebilecekleri sayılı aralıktan birisi bir haftalık Çin Yeni Yılı tatili. 2019 Çin Yeni Yılı’nda Çin içinde milyonlarca kişi toplamda 415 milyon git-gel yapmıştı. Virüsün böylesi bir döneme denk gelmesi korkuları ciddi şekilde artırdı, malumunuz, trenlerde geçirilen onca saat virüsün yayılması için optimal bir ortam yaratıyor, hem de bu insanlar virüsün yayılmadığı noktalara virüsü taşıyor oluyorlar. Wuhan ve civarına uygulanan karantina bu açıdan takdir gördü, ancak korkular hala sona ermiş değil. 24 Ocak Cuma günü başlayan tatil bir hafta sürecek, umalım ki memleketine dönenler bu aralıkta hastalığı yaymasınlar. 

Nelere inanmalı?

WhatsApp üzerinden dolaşan bir ses kaydında, birisi ipe sapa gelmez şeyler söylüyor. Çin’deki Türk çevrelerinden Türkiye’ye yayılan bu ses kaydında, yılanlardan bulaşan bir virüsten, milyonlarca ölüm vakasından, biyolojik saldırılardan filan bahsediliyor. Zaten bu yazıya geldiyseniz bu tarz iddialara inanmayacağınızı tahmin ediyorum. İddiaların hiçbirinin doğrulanmış kaynakları yok, bu tarz mesajlar da yalnızca paniği artırıyor, yani lüzumsuz. Halkımız hızla gaza gelmeyi de sevdiğinden, sağduyu çağrısı yapalım. Çinli turistlere filan saldırmayın, lütfen. 

Virüsün yılanlardan yayıldığına dair bir bilimsel makale yayıldı geçtiğimiz günlerde. Ama dünya çapında araştırmacılar bu iddiaya da şüpheyle yaklaşıyor. Yeni bir virüsün yayılma aşamasında da böyle kesin sonuçlara varmak çok zor. 2002’de olan SARS ile alakalı bile kesin sonuçlara varılmış değil, belki de hiç varılamayacak. Daha evvel de söylediğim gibi, asıl tedbir alınması gereken şey panik.

Çin’in geri kalanındaki durum ne?

Pekin, Şanghay, Shenzhen ve Guangzhou’da salgın bir ciddiyete binmiş değil. Çin’de tanıdıklarınız varsa bir endişe duymanız da yersiz, tabii Wuhan’da yaşamıyorlarsa. Genel olarak devletin çabaları da sonuç verecek gibi duruyor. Türkiye için korkulacak bir durum olması şu aşamada hiç olası değil, ama eğer Wuhan’a ya da Hubei eyaletine gitme planınız varsa şimdilik ertelemeniz yerinde olur. Çin’in geri kalanı için de böyle bir gereklilik görmüyorum açıkçası. 

Çin’de yeni yıl bu sene buruk kutlanıyor, ama yine de buradan iyi dileklerimizi iletelim, Fare Yılı’nız kutlu olsun!

Erkin Ergüney – Şanghay sakini Twitter – LinkedIn